I- GİRİŞ Fransızca “action”, Almanca “aktie”, İngilizce “share” ya da daha çok Amerika’da kullanılan “stock” olarak ifade edilen hisse senetlerinin temel özelliği; ait olduğu ortaklığın sermayesini temsil etmesi ve paylara bölünmüş haliyle sahip olanlara ortaklık statüsü sağlayarak kârdan pay alma imkanı vermesi aynı zamanda şirketin de özkaynak temini için önemli bir finansman aracı olmasıdır. Hisse senetlerinden başlıca iki türlü gelir elde edilebilir. Bunlardan birincisi hisse senedini elinde bulunduran kişinin sağladığı kâr payı bir başka değişle temettü geliridir. Kurumların kazançlarının vergi ve yasal yükümlülüklerden arta kalan kısmı, ortaklara dağıtılabilecek kazançtır yani temettüdür. İşletme bünyesinde oluşan kârın dağıtımında, Kurumlar Vergisi Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, anasözleşme hükümleri devreye girer. Dağıtım bu emredici hükümler ve sözleşmede belirtilen kararlar doğrultusunda yapılır. Hisse senetlerinden sağlanan ikinci gelir türü ise kurumların kâr etmeleri sonucu değer kazanmış olan hisse senetlerinin satılması suretiyle elde edilen değer artış kazançlarıdır. Bu yazıda 1999 yılında hisse senetlerinden elde edilen bu iki gelir türünün nasıl bir vergilendirmeye tabi tutulacağı açıklanacaktır.