TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

GELİR VERGİSİ KANUNUNUN KANUNLAŞTIRMA TEKNİĞİ AÇISINDAN ELEŞTİRİSİ

Mayıs 2006 Sayı 212

ÖZET

1949 yılında yasalaştırılarak 1950 takvim yılı başından itibaren yürürlüğe giren 5421 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Türkiye’de modern anlamda gelir vergisi uygulamasına ilk adım atılmıştır. 1950’den önce varolan kazanç vergisi uygulamasında pek çok aksaklık görülmesi üzerine özellikle Alman vergi mevzuatı esas alınarak hazırlanan yeni yasanın ilk uygulama yıllarında da istenen başarı sağlanamamış ve halen uygulanmakta olan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 1961 yılından itibaren yürürlüğe koyulmuştur. Daha sonraki yıllarda bir çok kez değişikliklere uğrayan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun hali hazır durumu bazı yazarlar tarafından eleştirilmektedir. Eleştirilerin odağında özellikle yapılan değişiklik ve eklemelerle hükümler arasında çelişkiler oluştuğu ve kanunun sistematiğinin bozulduğu görüşleri yer almaktadır. Vergi oranlarından, istisna ve muaflıklara hatta yatırım teşviklerine dek pek çok konuya uzanan bu çok sayıda değişikliğin yanı sıra, 1998 –1999 döneminde sistemin teorik temeli üzerinde de değişiklik yapılmaya çalışıldığı ama çeşitli gerekçelerle bu değişikliklerin hayata geçirilemediği görülmektedir. Bu incelemede, gerek şekli gerekse maddi açıdan yani hem biçim hem de öz yönünden mevcut yasada dikkati çeken bazı aksaklıklar üzerinde durularak olası yeni yasalaştırma girişimlerine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Aslında yazının başlığında kullanılan “kanunlaştırma” teriminin burada kastedilenden daha geniş ve farklı bir anlam içerdiğini şimdiden belirtmek gerekir. Kaynaklarda bu terimin iki anlamda kullanıldığı üzerinde durulmaktadır. Buna göre kanunlaştırma terimi bir yandan, hukuk kurallarının yazılı bir şekilde tespit edilmesi anlamına gelirken öte yandan aynı terim belirli bir alanda dağınık halde bulunan kuralları sistemli biçimde bir araya getirme manasında da kullanılabilir. Birinci anlamda kanunlaştırma eski dilde “taknin” olarak adlandırılırken, ikinci anlam hukuk dilimizde fransızca kökenli bir sözcük olan “codification” ve arapça kökenli bir sözcük olan “tedvin” kavramları ile karşılanmıştır. Bugün her iki anlamı da içermek üzere “kanunlaştırma” teriminin yeğlendiği görülmektedir. Kanımızca 1950’de yürürlüğe giren temel vergi yasalarını (GVK, KVK, VUK) bu ikinci anlamda bir “code” olarak kabul etmekte bir mahzur yoktur. Bu çalışmada bu kadar geniş anlamda değil de, daha çok teknik bir faaliyet olarak kanunlaştırma üzerinde durarak mevcut yasada göze çarpan yönleri ele almaya çalışacağız. Bu arada pozitif hukukumuzda kanunlaştırma tekniğine ilişkin temel kuralların Anayasa’da ve TBMM iç tüzüğünde yer almakla birlikte, bir başka düzenlemenin daha varlığına dikkat çekmek gerekmektedir. Elbette doğrudan kanunlaştırma faaliyetini düzenlememekle birlikte, en azından kanun tasarılarının oluşum sürecine ışık tutması açısından Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” konuyla ilgili olarak dikkate alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler:

Jel Sınıflandırması:

ABSTRACT

Keywords:

Jel Classification:

Devamını okumak ve yorum yapmak için giriş yapmalısınız!

225,00 TL MAKALEYİ SATIN AL