Bilindiği üzere, bir çok ülkenin ekonomik gelişmişliği uluslararası ticarette oynadığı rol ve özellikle ihracata verdiği önem ve bu konuda sağladığı başarı ile ilişkilidir. Günümüzde, gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke yönetimlerinin ihracatçı firmalar açısından çekici hale getirebilmek için yoğun çaba harcadıkları görülmektedir. Türkiye açısından olay değerlendirildiğinde, ekonomik krizin yoğun olarak yaşandığı günümüzde firmaları önemli ölçüde rahatlatacak en önemli teşviğin ihracatın attırılmasına yönelik teşvik tedbirleri ile olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İhracat firmaları açısından önemli teşvik niteliği taşıyan uygulamalardan biri de dahilde işleme rejimidir. Ülkemiz ihracatının yapısı incelendiğinde, bir çok alanda yurtiçi rejimin yeterli düzeyde olmaması veya yurtiçi tedariki firmaların, ihracatçılarımızın ihtiyaç duyduğu ham ve yarı mamulleri istenilen nitelik, kalite ve fiyata sağlayamaması nedeniyle, ihracatın büyük ölçüde ithalata bağımlı bir sektör olduğu görülmektedir. Uluslararası taahhütlerimiz nedeniyle doğrudan teşviklerin uygulanamamasının bir sonucu olarak, ihracatçı firmalarımızın girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik, rekabet gücünü artırıcı yöntemlerin kullanılması, ülkemiz ihracatının geliştirilmesi bakımından büyük önem kazanmıştır. Bu bağlamda, dahilde işleme rejimi, ülkemiz ihracatçı firmalarının dünya piyasalarında rekabet gücünün artırılması ve ihracatımızın geliştirilmesi amacıyla, bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de geniş çapta uygulama alanı bulan teşvik araçlarından biri olmuştur. Bu yazımızda söz konusu rejim yasal mevzuat ve fiili uygulamalar dikkate alınarak etraflıca açıklanacaktır.