KREDİ KANALLARI TIKANINCA HALKA ARZLARPATLADIMI ?
Kur ve enflasyondaki artışa bağlı olarak TCMB’nin politika faizini artırması ile Hazine’nin borçlanma maliyeti % 15’e yükselmiş vaziyette. Risksiz faiz olan hazine borçlanma maliyeti % 15 seviyelerine yükselince, özel sektörün borçlanma maliyeti olan ticari kredi faiz oranları da haliyle % 21-25 bandına ulaşmış durumda.
Daha da zorlusu bankalardaki TL kredi mevduat oranının% 140’lara ulaşmış olması. Bu durum bize Türk bankalarının finansman kaynağı yaratma bakımından da oldukça zorlandığını göstermekte. Bunun en önemli sebeplerinin başında ise uzun süre yaşanan yüksek enflasyon ve uygulanan düşük reel faiz ortamına bağlı olarak artan dolarizasyonsaikiyle mudilerin TL yerine ağırlık olarak döviz mevduatını tercih etmesi. Bir de üzerine Türkiye ortalamasında 45 günlük kısa vadeli mevduat ile uzun vadeli kredileri finanse etme zorluğu eklenince bankaların kredi verme iştahı iyice azalıyor.Takibe alınan ve hala yüzdürülen sorunlu kredilere ise hiç değinmiyoruz bile..
Peki reel sektör ne düzeyde finansman kullanımına ihtiyaç duyuyor. Bilançolarında ne düzeyde bir borçluluk yükünü çevirmek zorundalar. Gelin bu noktada ülkemizin en büyük 500 sanayi kurulusu verilerini inceleyerek bir fikir edinmeye çalışalım.