Türkiye’de Yabancı Sermaye Mevzuatı diğer mevzuatlarımıza göre oldukça toplu bir yapı arzetmektedir. Türkiye’de Yabancı Sermaye Mevzuatı; 6224 Sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu, 95/6990 Sayılı Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı, Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı Hakkında 1 Numaralı Tebliğ, 2 Numaralı Tebliğ ve Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı Hakkında 3 Numaralı Tebliğ den oluşmaktadır. Ancak, 05.06.2003 tarihinde kabul edilen 4875 sayılı Kanun’un(7) “Çeşitli hükümler” başlıklı 5’nci maddesi ile 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Madde düzenlemesine göre, mevzuatta, 6224 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır. Diğer yandan, mezkur Kanun’un Geçici 1’nci maddesi hükmüne göre, 4875 sayılı Kanun’un uygulanmasını göstermek üzere hazırlanacak yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut kararname, tebliğ ve genelgelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir. Buna göre, yukarıda ismen zikrettiğimiz karar ve tebliğ düzenlemelerinin 4875 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olmayan hükümleri ilgili yönetmelikler çıkarılıncaya kadar uygulanacaktır. Bu çerçevede, makalemizde öncelikle 4875 sayılı Kanun hükümleri gözönünde bulundurularak şirket örgütlenmeleri analize tabi tutulacaktır. Yabancı Sermaye Mevzuatı içerisinde değerlendirilebilecek bir diğer kanun 6326 sayılı Petrol Kanunudur. Ancak, bu kanun kendine özgü özel ve sınırlı bir alanı olan bir sektör olarak petrol sektörünü ilgilendirdiğinden bu makalemizin kapsamı dışında tutulmuştur. Aynı şekilde, Türkiye’nin iki taraflı veya çok taraflı olarak imzalamış olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları da Yabancı Sermaye Mevzuatı içerisinde değerlendirilebilir. Ancak, bu makalemizde Türkiye’nin imzalamış olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ihmal edilmiştir. Diğer yandan, Türkiye’ye yabancı sermaye girişi olduğu zaman; 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın sermaye hareketlerine ilişkin hükümleri, 32 sayılı Karara İlişkin 91- 32/5 sayılı Tebliğ’in(11) sermaye hereketlerine ilişkin hükümleri ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve bu Karara ilişkin 91- 32/5 sayılı Tebliğ’e göre yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın I-M sayılı Genelgesi’nin sermaye hareketlerine ilişkin hükümlerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. Ancak, bu hukuki metinlerde yabancı sermaye ile ilgili olarak yapılan düzenlemelerin 4875 sayılı Kanun’a aykırı olan hükümlerinin uygulama alanı bulunmamaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’deki yabancı sermaye yatırımları ile ilgili olarak ilk etapta gözönünde bulundurulması gereken hukuki metin 4875 sayılı Kanun ve bu Kanunun uygulanmasını gösteren yönetmelikler olacaktır.