Ticari işletmeler, özkaynakları ile ticari fonksiyonlarını sürdürmekte zorlandıklarında, gerek yapılan yatırımların finansmanının sağlanması ve gerekse işletme sermayesi ihtiyacının karşılanması amacıyla yabancı kaynak kullanma yoluna gitmektedirler. Bu kapsamda, işletmenin finansman ihtiyacının giderilmesinde bankalar ya da diğer finans kuruluşlarından kredi kullanılması en sık başvurulan yollardan birisidir. İşletmenin banka ya da diğer finans kuruluşlarından yabancı kaynak (kredi) kullanması işletmenin nakit sıkıntısının aşılmasına yardımcı olmakla birlikte, kredi kullandırma hizmetinin karşılığı olmak üzere, bu olanağı sunan kuruluşlara faiz ödenmesi şeklinde ortaya çıkan bir maliyeti de beraberinde getirir. Firmaların yabancı kaynak (kredi) kullanmasına bağlı olarak faiz şeklinde yüklendikleri maliyet, dönem kar-zararını ve firmanın karlılığını etkilemektedir. Bu noktada, kullanılan kredi için belirlenen (3, 6, 9 aylık gibi) dönemlerden birinin hesap dönemi sonuna rastlaması ve faiz tahakkuk ettirilecek dönemin bir kısmının cari yıl, bir kısmının ise izleyen yıl içerisinde olması durumunda faiz giderinin hangi dönemin gider hesaplarına yansıtılacağı; ayrıca bir kısmı cari yıl, bir kısmı ise izleyen yıl içinde bulunan dönemle ilgili olmak üzere, bu dönem başından hesap dönemi sonu olan 31 Aralık tarihine kadar geçen kredi kullanma dönemi için (dönemsellik ilkesi gerekçe gösterilmek suretiyle) kıst bir faiz giderinin hesaben bulunarak, cari yıl gideri olarak dikkate alınıp alınamayacağı sorunu karşımıza çıkmaktadır. Yazımızın izleyen bölümlerinde, yukarıda kısaca belirtilen hususlara farklı görüşlere de yer verilmek suretiyle açıklık getirilecektir.