Geleneksel vergi hukukunda, ülkelerin vergilendirme yetkisi coğrafi sınırlarla belirlendiğinden, bir ülke dışında yerleşik olanların (dar mükelleflerin) bu ülkede elde ettikleri ticari kazancın vergilendirilmesinde, söz konusu kazancın bu ülkeye bağlanabilmesi (atfedilebilmesi) için, kazancı doğuran faaliyetlerin, bu ülke sınırları içinde sahip olunan bir sabit yerden ya da daimi temsilci vasıtasıyla yapılması aranmaktadır. Öteden beri, sabit bir yerin ya da daimi temsilcinin hangi hallerde var sayılacağı ve faaliyetin yine hangi hallerde bunlar vasıtasıyla yapılmış olduğunun kabul edileceği zaten tartışma konusuyken, bir coğrafi alana bağlı olmayan (elektronik ticaret gibi) faaliyetlerin yaygın hale gelmesi, tereddütleri daha da arttırmıştır. OECD, Türkiye’nin de içinde bulunduğu G20 ülkelerinin isteği üzerine başlattığı BEPS projesi kapsamında 7 No.lu hareket planında, bu konuda ÇVÖ Anlaşması’nın 5. maddesinde bir takım değişiklikler önerirken kendisi de anlaşma modellerine eklemeler ve değişiklikler yaparak sorunun çözümüne yardımcı olmaya çalışmıştır. Bütün bu değişiklikler, iş yeri ve daimi temsilci tanım ve uygulamalarını kökten değiştirecek niteliktedir.
In the traditional tax law, as taxation sovereignty of countries is limited with their territory, on the taxation of commercial income earned in a foreign country, for determination of the nexus, the activities generating commercial income should be conducted via a fixed place or by an agent in this country. For a long time it has been argued which conditions constitute a fixed place or an agent and which condions may prove that a commercial activity is conducted via the fixed place or by the agent for a non-resident company. This argument has increased by becoming widespread of activities not having any nexus to a cografic area (like electronic commerce). In the frame of BEPS Project conducted by OECD under the demand of G20 countries (in which Turkey is one of them), OECD made some changes in the Article 5 of Model Convention and in Commentary for helping the treaty partner countries. All these developments may change concept and application of fixed place and an agent, fundamentally.