Vergi hukukundaki teşvik müessesesi sayesinde bazı yatırım araçları diğer bir kısım yatırım araçlarına göre daha cazip hale gelebilmektedir. Bu yatırım araçlarından en önemlisi menkul kıymet yatırım fonu katılma belgeleridir. Teşvik mevzuatı çerçevesinde bu menkul kıymetlerden elde edilen kar payları istisna kapsamına alınarak bu menkul kıymet lehine bir avantaj meydana getirilmektedir. Bu yazımızda menkul kıymet yatırım fonları katılma belgelerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi üç aşamada incelenecektir. İlk aşamada bu menkul kıymetlerin, vergi kanunlarında köklü değişiklikler yapan 4369 sayılı yasadan önceki durumu; ikinci aşamada 4369 sayılı yasa ile bu menkul kıymetlerin vergilendirilmesinde yapılan değişiklikler incelenecektir. Üçüncü aşamada ise, bu menkul kıymetlerin vergilendirilmesine dönük olarak, Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu ve Harçlar Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile (kısaca 4444 sayılı kanun) yapılan değişiklikler incelenecektir.