3226 sayılı Kanundan sonra, finansal kiralama işlemleri ile ilgili olarak yapılan yasal ve idari düzenlemelerin gerekçesi, bu kurumdan beklenen amaca yapılan düzenlemelerle ulaşılamamasıdır. Yatırımların gerçekleştirilmesinde bir araç olması beklenen finansal kiralama işlemlerinin yatırım dışı amaçlarla kullanılması ve işlemlerin vergi matrahlarını aşındırması karşısında, ilave yasal ve idari düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bahsedilen bu düzenlemeler, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu uygulamaları ile ilişkilendirilirse, 1985 yılından günümüze kadar dörde ayrılabilecek uygulama dönemlerinin oluştuğu görülecektir. En son yapılan düzenleme ile ortaya çıkan dönemde, finansal kiralama işlemlerinin düşük oranlı vergiye tabi tutulması Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13/d maddesi ile irtibatlandırılmıştır. Bu çalışmada, bahsedilen bu sürecin ana noktalarına değinilmiştir.
After the Law No. 3226, the ground for the legal and administrative regulations made regarding financial leasing transactions is that the goal expected from that institution, was not achieved by the regulations made. Because the financial leasing transactions, that are expected to be an instrument for realizing investment, were used for the reasons beyond investment and they corroded the tax base, additional legal and administrative regulations were needed. If such regulations are to be associated with Law on Value Added Tax and Tax Procedural Law, it can be seen that the practice can be divided into four periods, since the year of 1985 until now. In the period emerging with the last regulation, the low-rate tax determined for financial leasing transactions was linked with the Law on VAT, art. 13/d. In this study, the main subjects of the mentioned process is discussed.