TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

4811 SAYILI KANUNA GÖRE STOK BEYANLARI VE BU BEYANLAR SIRASINDA MÜKELLEFLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR

Mayıs 2003 Sayı 176

ÖZET

Ülkemizde 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan krizler, ekonomik ve sosyal hayatı derinden etkilemiştir. Bu krizlerin ekonomiye doğrudan yansımaları; üretimin daralması, işletmelerin kapanması veya malî bünyelerinin zayıflaması ve işsizliğin artması şeklinde olmuştur. Yaşanan bu olumsuz gelişmelerin en önemli sonuçlarından biride, mükelleflerin, vergiler başta olmak üzere borçlarını ödeyememeleri veya ödemede zorluk içine girmeleri olmuştur. Gelinen noktada yaşanan olumsuz ekonomik gelişmelerin işletmeler üzerinde yarattığı tahribatın giderilmesi, işsizliğin azaltılması ve kalıcı bir büyüme için gereken önlemlerin alınması zorunlu hale gelmiştir. Bu zorunluluk Anayasada ifadesini bulan, Devletin, “özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri” ve “çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri” alması görevlerinin de kaçınılmaz sonucudur. Bu çerçevede, öncelikle yapılması gereken geçmişin olumsuz sonuçlarının silinmesi ve tahribatın onarılması için gereken önlemlerin alınmasıdır. Bu ihtiyacı gidermek üzere 27.02.2003 tarihinde yürürlüğe giren “4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu” ülkemizde mükellef ile vergi idaresi arasında vergisel alanda barış sağlama felsefesi çerçevesinde sağlıklı bir başlangıç için temel aşamalardan birini oluşturacaktır; daha doğrusu böyle bir öngörü vardır. Bu öngörünün ne derecede gerçekleşeceğini zaman gösterecektir. Yukarıdaki genel gerekçeler neticesinde 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu çıkarılmış olup bu Kanun ile çeşitli konularda mükellef ile idare arasında vergisel alanda barış sağlanmak istenmiştir. Bu hususun, ülkemizin içinde bulunduğu durumda kaçınılmaz olduğu da belirtilmiştir. Bu çerçevede, mezkur Kanun ile çeşitli konularda düzenlemeler yapılmış bu düzenlemeler mükelleflerin büyük ölçüde memnuniyeti ile karşılanmıştır. Vergi barışı kanunu ile yapılan düzenlemelerden biriside mükelleflerin sahip oldukları işletme stoklarına ilişkin bulunmaktadır. Getirilen kanun ile yapılan düzenlemeler paralelinde işletmelerin kayıtları gerçek duruma uygun hale getirilmekte, geçmişten gelen sorunların giderilmesi ve ileriye taşınarak oluşturulacak sistemi tehdit etmemesi amaçlanmaktadır. Diğer yandan, bu kanun ile ilgili genel gerekçede bu kanunun yürürlüğe girmesini takiben, bu düzenlemeleri tamamlayıcı kapsamlı bir vergi ve idare reformunun yapılması gerektiğide belirtilmiştir. Bu kapsamda yapılacak işler şu şekilde özetlenmiştir. Yapılacak vergi reformunun kapsamında; vergi kayıp ve kaçağının azaltılmasına, vergi oranlarının yeniden belirlenmesine, mevcut vergi yükünün daha adaletli dağılımına, kayıtdışı ekonominin kayda alınmasına, özetle içinde yaşanılabilir bir vergi ortamı oluşturulmasına ilişkin düzenlemeler; idare reformunun kapsamında ise, etkin bir idarenin oluşturulmasını öngören önlemler yer almalıdır. Bu çerçevede, bu reforma paralel olarak sağlıklı bir vergi sistemi içinde, mükellefini takip eden etkin bir vergi idaresi ve cari vergilendirme dönemlerine odaklanmış denetim ile vergi kayıp ve kaçağının azaltılması ve kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Yukarıda belirttiğimiz temel çerçeve içerisinde makalemizin aşağıdaki bölümlerinde 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu kapsamında mükelleflerin stok beyanları hususunda açıklamalar yapılacaktır. Ülkemizde son dönemlerde kayıt dışı ekonominin hızla büyüdüğü gözönüne alındığında bu konunun Türk ekonomisi açısından hayati öneme sahip olduğu kuşkusuzdur.

Anahtar Kelimeler:

Jel Sınıflandırması:

ABSTRACT

Keywords:

Jel Classification:

Devamını okumak ve yorum yapmak için giriş yapmalısınız!